Türkiye’de ilk 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dönemin Türkiye Komünist Partisi üyesi Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova isimli iki kız kardeşin girişimleriyle 1921’de kutlanmıştır. Bu iki kadın, 1921 Şubat ayının sonlarında Clara Zetkin’in imzası ile 8 Mart’ın nasıl kutlanması gerektiğini anlatan bir talimatname almışlardır. Ardından Süleyman Selim ile Kadınlar genel toplantısı yapılmış ve Şerif Manatov tarafından 8 Mart’ın önemi hakkında bir bildiri yayınlamıştır. Bunun üzerine ülkedeki kadınların durumuna bir çare bulabilmek için bir kadın örgütü seçilmiş ve BMM’ye Türk kadınlarına ithafen bir bildiri yollanarak 8 Mart kutlanmıştır.
8 Mart, 1975 yılında Birleşmiş Milletler kadın konferansında “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edilince de Türkiye’de kamuya açık kutlamalara başlanmıştır. Türkiye’deki ilk resmi 8 Mart kutlaması, 1975 yılında İlerici Kadınlar Derneği tarafından düzenlenmiş ve bu kutlamalar, 12 Eylül Darbesi’ne kadar, sorunsuz bir şekilde devam etmiştir. Darbeden sonraki dört yıl boyunca kitlesel olarak 8 Mart’ın kutlanılmasına izin verilmemiştir ancak İlerici Kadınlar Derneği, 1980 yılında da “beyaz eşarplı” eylemler yapmışlardır. 1984’ten sonra yasaklar kalkınca 8 Mart, çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanmaya devam etmiştir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ilk çıkışından günümüze kadar gelişi süresince pek çok yönden aşınmış ve zarar görmüştür. Arkasındaki tarihi unutulmaya yüz tutmuş bu gün, tüketim kültürüne kurban gitmiştir. Yine de günümüz Türkiye’sinde 8 Mart’ın gerçek ruhunu bize tekrar hatırlatan önemli bir olay vardır: her yıl Taksim’de yapılan 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü. İlki 2003 yılında yapılmış ve artık gelenekleşmiş olan “Feminist Gece Yürüyüşleri”, günümüzde de devam etmektedir. Ancak 2019 ve 2020’de polis müdahalesine uğramış olan bu yürüyüşler, pek çok insanın gözaltına alınmasıyla sonuçlanmıştır.
İren ABAMOR
Kaynakça:
https://bianet.org/kadin/medya/75538-kadinin-insan-haklarinin-149-yillik-yolculugu https://tr.wikipedia.org/wiki/Dünya_Kadınlar_Günü
Commentaires